bugün

entry'ler (2210)

akp ye oy veren mazoşisttir

bence at gözlüğü ile bakıldığında katılabileceğiniz ifade. bir insan bir partiye neden oy verir?
bir seçimi kazanmak için ülke batsın da biz kazanalım politikasında olursanız, karşınızdakiler her daim oy alırlar. insanların değerlerini görmezden gelirseniz, hatta görmeyi bırak onlara zulmederseniz karşınızdakiler oy alırlar. devletin yaptığı güzel şeylere bile b.k atma çabasında olursanız, karşınızdakiler oy alırlar. yapılan hizmeti küçümser, göreve geldiğinizde yarısı kadar bile iş yapmazsanız karşınızdaki oy alır. sonra da size mazoşist derler.

imamoğlu nun birçok cephede savaşması

geçen yıl genel seçimde cb yardımcısı olacağım diye il il miting miting gezeceğine, başkanlığını hatırlayıp 2019 vaatlerini yerine getirseydi, başkalarının projelerini görevi gereği tamamlayınca "sıfırdan ben yaptım" demeseydi, "5 yılda yaparım" deyip yapamadığı şeylere "adamlar 25 yılda yapamamış 5 yılda nasıl yapayım" demeseydi, neden yapmadınız diye sorulunca "hatırlamıyorum" deyip alzaymır alametleri göstermeseydi sadece seçime aday olurdu. kimseyle savaşmasına gerek kalmazdı. birisiyle savaşıyorsa o da çalışmadığı için kendisidir. o kadar.

galatasaray

her sene kurduğu güçlü tff ve hakem kadrolarıyla ve güçlü manüplasyon lobisi sayesinde sadece ülkemizde başarıdan başarıyla koşan futbol takımı. ha bir de su topu takımları çok başarılıdır, onda da ezeli rakipleri o branşta faaliyet göstermemektedir. diğer branşlarda esameleri okunmaz.

erdal beşikçioğlu

müthiş bir oyuncu ama ya belediye başkanlığı? enver demirel ile kıyaslandığında belediye tiyatrosunda oyuncu olması gerekir ancak. yani bu yaklaşımı anlamadım. genel başkanları bunu tanıtırken "behzat başkomserim" diye tanıttı. projeleri ile ilgili bir broşür geldi eve, okudum içerik göremedim. zaten yapılan şeyleri yapacağım diye yazmış eko başkanı gibi. şimdi bu adam etimesgut'la alakası yokken niye belediye başkan adayı oldu? chp'nin "sözde" savunduğu liyakat bu mu? behzat komserim diye tanıtıyorsun adamı. ayrıca etimesgut'ta çok okumuş kişi varmış diyerek onlara yürüdü. dağdaki çoban misali konuştu. bilemedim, enver demirel'in yaptıkları ortada ve genel halkın gözünde temiz bir belediye başkanıdır. hayırlısı olsun.

özgür yankaya

beklenti var diye penaltı olmayan pozisyonda penaltı verdirdiğini ifade eden hakem. daha önce de malum takım gol atınca sevinmişti. bu şahıslar halen nasıl hakemlik yapabiliyor? sorunun cevabı geçen yıl ki şampiyonluk kutlamasındaki hayranlıkta gizli. (bkz: mehmet büyükekşi)

fenerbahçeye verilen hissiyatımsı penaltı

ifadeleri cımbızla çekmek ve sadece ona odaklanmak tam da malum camianın yaptığı şeydir. yani manüplasyon. adam topun kırılımından öyle hissettim diyor. hissettim ile ifade etmeye çalıştığı şey öyle düşündüm. elindeki görüntülere bakıp topun kırıldığını görmüş ve hakemin görmesini istemiş. gören hakem de penaltı vermiş. kola çarpan topta hafif temas gibi bir durum olmaz değil mi? yani penaltıya neden olmayacak hafif bir temas ile kola çarpan top arasında fark var. kaldı ki kasımpaşa'lı futbolcu da koluna çarptığını ifade ediyor. ama cımbızcı tayfa kendi maçındaki kasıtlı hatayı örtbas etmek için hakemin hissettim ifadesine takılıyor. top kırıldı da diyor. ki kırılıyor görüntülerde. neden kimse onu söylemiyor? nasıl beyinsiz bir topluluk var yemin ediyorum cinnetlik ya. buna %100 penaltı değil diyemez kimse ama ötekinde kasıt var kasıt. hakemler neden penaltı verdiklerini bile açıklayamadılar bu en azından top kırıldı dedi.

--spoiler--
aynı ses kaydında oosterwolde' nin pozisyonunda bariz penaltı verilmediğini de konuşuyorlar ondan da bahsetseniz adalet istediğinize hak vereceğim.
--spoiler--

olur mu fenerbahçe'nin lehine olacak yorum yapılır mı?

trabzonspor

--spoiler--
cezayı bu kadar hafif verirsen, bu trabzonlu magandalar bi daaki sefere "kelle alır "!!... sinan engin ne diyo, trabzon' da bizi de stadtan akreple falan çıkarıyolardı, diyo, aç seyret, valla öyle diyo!! demek ki 30 yıl önce de böyleymiş bu magandalar!!
--spoiler--

ben sadece saha kapatma cezasına veya seyircisiz oynama cezasına yaklaşımın böyle olması gerektiğini düşünüyorum. 20 maç ceza ver gelecek yıl yine fenerbahçe maçında aynı şeyler olur. ben 10 yıl boyunca bu iki takımın maçından mahrum etmeli trabzon'u diyorum.

tff adam olsa çıkıp açıklama yapıp der ki ben 2010-2011 şampiyonluğunu fenerbahçe'ye tescil ettim. kupa fenerbahçe'nin müzesindedir. fenerbahçe'li yöneticiler de yargı sürecinde aklanmışlardır. trabzonspor'un burada idda edeceği bir hak bulunmamaktadır.

bundan daha büyük ceza olabilir mi? ama nerede adamlık nerede tff.

ayrıca su götürmez bir gerçek, ülkenin en büyük kulüplerinden birini yok sayamayız.

trabzonspor

ülkenin en büyük anadolu kulübüdür. 3 büyüklere uzun süre kafa tutan ve hala büyüklüğünü kaybetmemiş kulüptür.

ancak gelecek 10 yıl boyunca fenerbahçe ile kendi sahasında oynayacağı bütün maçlar il dışında ve trabzonspor taraftarı olmadan oynanmalıdır. ya da cinsiyet ayrımcılığı olmayacaksa sadece kadın ve çocuk taraftarlar olabilir. ayrıca maçlardan elde edilecek gelir de çeşitli yardım organizasyonlarına bağışlanmalı.

böyle ağır cezalar verilmezse sorunlar çözülmez.

belediye başkan adayıyla tokalaşmak

ben tesadüfen belediye başkanı ile tokalaşmıştım. hem de kendisi o dönem ülkenin en popüler belediye başkanı idi.

enver demirel

enver başkan, kendisi sadece belediye başkanıdır. etimesgut'a verdiği hizmetleri etimesgutlular bilir. başka belediye başkanlarının aksine insanlara icraatlerini sayın derseniz, gözle görülür ifade edilecek bir sürü icraati mevcuttur. uzun süre yönetmeye devam eder umarım.

ekrem imamoğlu

şimdi eleştirince aktrol muamelesi göreceğimi bile bile yazayım. sadece sorgulayan bir vatandaşım.

karşısına çıkartılan adaya bakmaksızın öncelikle neler yaptığının irdelenmesi gereken belediye başkanı. dikkat ederseniz yapmadığı şeyleri yaptım diye anlatıyor, yapacağını vadettiği ancak yapmadığı şeyleri de dile getirmiyor. vaatlerinin çoğunu da yapmamış zaten.

"bana yaptırmadılar" ve "hatırlamıyorum" ifadelerini seçim sloganı haline getirmiş, seçim kampanyası yürütüyor.

kanal istanbul depremi tetikler dediğinde programa celal şengör'ün katılmasına kendini yüce bir kişi gibi ifade ederek tepki göstermişti. çünkü celal şengör "atayım bi yalan" mottosunu yerin dibine gömmüştü. kızar tabi. istanbul kararını doğru vermeli. her koyun kendi bacağından asılır. (bkz: izmir)

üvey oğlunun eşiyle evlenmek

doğrusu üvey oğlunun boşandığı eşiyle evlenmektir. din ve devlet kanunları gereği bir sakıncası yoktur. müge anlı'daki aldatma temelli çarpık aile ilişkileri ve türk dizilerindeki aşk ağlarını düşününce 2024 türk kültürüne hafif bile kalmakta gibi.

the winchesters

bu şekilde supernatural serisi ile çelişecek bir hikaye anlatmaya çalışmak yerine, çoook eski zamanlara gidip bir hikaye anlatabilirsin. veya winchester olmayan bir karakteri aynı evdende anlatabilirsin. ha supernatural'in yerini tutar mı? tabi ki tutmaz. sadece popülariteden faydalanıp boş bir içerik vermeye çalışmaktan iyi olabilir.

mesela, ketch karakterini, bobby karakterini, sam ile dean büyümeden önce john karakterini anlat. ama sam ile mary nin geçmişini biliyorken onların hikayesini değiştirip anlatma yani.

son of the mask

maske filminde maske takıldıktan sonra ortaya çıkan yeşil kafalı karakterin kulakları yoktur. bu filmde resmedilen maske karakteri ise kulaklıdır. filmin diğer kötü yönlerini ayrıca ifade etmeme gerek yok. çok basit bir şeye bile sadık kalamıyorsan o yaptığın şeyin adı devam hikayesi olmaz. saçmalık olur. kötü bir film, izlemek de zaman kaybı.

bright osayi samuel

zaruri tanım: kral adamdır, boks şubesinde değerlendirilmelidir futbol hayatından sonra. bıçak çeken adamdan kaçmamıştır.

--spoiler--
adamlar son 20 yılda o kadar pislik yapıp üstü örtüldü ki, bunlar ahlak dersi verir oldu.
--spoiler--

evet, enteresan bir şekilde pislikleri yapan nedense hiç kaymağını yememiş. hep diğer masumlar kaymağını yemişler.

bakalım 20 yılda en çok kim kaymak yemiş. kimin şampiyonluk yarışındaki rakipleri bir şekilde saf dışında bırakılmış. kim şampiyonluk yarışındayken herkes ona karşı bir olup kazanmasın diye uğraşmış. kim rakiplerine açık ara fark atacakken kumpaslarla, kurşunlarla durdurulmuş. kimin futbolcusuna elini donuna soktu diye 3 maç ceza verilirken kiminkine derbiye yetişsin diye alt sınırın da altında olacak şekilde 1 maç verilmiş. kimin maçında şampiyon olabilsinler diye penaltı olmayan bir pozisyonda penaltı verilsin diye, maçın hakemi, var odasındakiler ve gözlemci tarafından kandırılmış. kimin yöneticileri elimizde belgeler var deyip sezon sonunda açıklayacağım deyip şampiyon olduktan sonra ben öyle dememiş demiş. kimin yöneticisi işler istediği gibi gitmeyince tff başta olmak üzere futbolu yönetenleri tehdit edip istediğin almış. kimin futbolcusuna kendi takım arkadaşını yumrukladıktan ve gözünü morarttıktan sonra şampiyonluk gitmesin diye kulübü tarafından ceza bile verilmemiş. kimin şampiyonluk kutlamasında tff başkanı sanki o kulübün başkanıymış gibi mutlu mesut pozlar vermiş.

pislikleri sayınca nedense aklımıza hep aynı renkler geliyor. osayi çüksün sizi.

bright osayi samuel

kendisine bıçak çeken mahluka gereken tepkiyi göstermiştir. yok efendim güvenlikçi etkisiz hale getirmişleri filan geçelim. etkisiz hale getiren de fenerbahçeli futbolcuların koruması.
bu adama çok yüksek gerilimli ve zaten oynanırken iptal edilmiş olması gereken bir maçın bitiminde sahaya inen maskeli biri tarafından bıçak çekildi. bıçak bak bıçak. ekmek mi atacaktı adama? gereken neyse onu yapmıştır. ceza verilmesi gerekir mi evet ama en fazla 1 maç. çünkü sevgili tff iptal olması gereken bir maçın iptal olmaması neticesinde çıkan olayların sorumluluğunu üstlenmelidir.

yeter diye bile bağırmadı adam.

fenerbahçe ligden çekilirse nolur

bir şey olmaz. böyle gelmiş böyle gider. çekilmesi gereken hakem yapılanması ve tff'nin kendisidir. ayrıca kendi menfaatleri doğrultusunda ligi dizayn edenlerdir. alt lige inip yukarı çıksan ne değişecek. uğradığın zararla kalacaksın. çık adam gibi şampiyon ol ya da futbol şubesini kapat. başka ligleri izleyerek hayatımıza devam ederiz.

fenerbahçe nin haklıyken haksız duruma düşmesi

maç oynanırken iptal edilseydi kimse sahaya girmeyecek, kimse oyunculara bıçak çekmeyecek, kimse bıçak çeken adama girişmeyecek, kimse korner direği ile futbolcu kovalamayacak, kimse de sahaya giren taraftarımsı şeylere tekme atmayacaktır. balık baştan koktuğu için iş o raddeye gelene kadar yapılması gerekenler yapılsaydı zaten bunlar olmazdı. eğer hakka hukuka bakacaksak bu maçın iptal edilmesi gerekirdi zaten en başında. o nedenle fenerbahçe'nin burada haksız duruma düştüğü bir durum söz konusu olamaz.

yok efendim oyuncu yedek kulübesinde olta atmış, kime atıyor oltayı? arkadaşına, bunu tribünlerdeki binlerce seyirciden kaçı gördü? belki de hiç biri. kamera görüntülerine bakıp tahrik edildiği imasında bulunmak komedi. yedek kulübesini mi izlersiniz siz oynanan maçı mı?

türk futbolu deyince gelen gülme isteği

futbol bir takım güçler tarafından dizayn edildiği için ülkemizde açık ara en başarılı olan bir takım belli dönemler dışında avrupa'da başarılı olamıyor, buna dikkat etmek lazım. 50 küsür maçlık periyotta 3-4 galibiyet aldığı avrupa kupalarına rağmen liginde 5 şampiyonluk yaşamış bir takımdan bahsediyoruz. ligde hakkını alamayan diğer takımlar da belli dönemler dışında başarılı olamıyorlar. ama başkaları tarafından dizayn edilmeyen diğer spor branşlarında avrupa'da daha başarılı bir Türk sporu var. hatta oldukça iddialıyız. Basketbol ve voleybol bunun örneği. futbolda ligi domine eden takımın diğer branşlarda ne durumda olduğunu söylemeye gerek yok.

adil bir yönetim anlayışının olmadığı yerde başarı gelmez. zorlama şampiyonluklarla, v.a.r. ve yarı otomatik ofsayt sistemi gibi hata yapmanızı engellemesi gereken sistemlere rağmen bariz bir şekilde bir takımın lehine "ımsı" ifadeleri kullanılarak karar aldırılıyorsa, federasyon başkanı olan kişi bir takımın şampiyonluk kutlamasında en mutlu taraftardan daha mutlu pozlar veriyorsa bunu ayrıca sorgulamak gerekir.

o nedenle 2012 yılından beri düzenli izlemeyi bıraktığım bir Türk futbolu söz konusu ve ben kendimce tepkimi gösteriyorum. kaçak olarak bile izlemiyorum. Türk futbolundan şikayeti olan da, taraftarına maç yayınlarını aldırmasın. en temizi bu olur.

askerde başınıza gelen en ilginç olay

asteğmen olarak görev yaparken,

psikiyatri uzmanı tarafından görülmesine rağmen bir çocuğa tüfekli ve mühimmatlı nöbet yazılıp, çocuğun kendisini vurması,

üzücü ve insanların nasıl ihmalkar olabileceğinin göstergesiydi.

tankçı