bugün

entry'ler (2230)

hendek

evliliğim sonrası aileme yaşadığım sorunlar nedeniyle, ailemle irtibatımı kestiğim için yıllardır gitmediğim, görmediğim ama bir o kadar da özlediğim güzel yer şehir. şehir diyorum ama aslında sakarya iline bağlı bir ilçedir.

çevresinde benim de bilmediğim bir sürü gezilecek görülecek yeri olmakla birlikte yeşilliği, temiz havası, billur ırmakları ile bir başkadır. istanbul ile ankara'nın ortasında yer alması nedeniyle iki tane otoyol şehirden geçmektedir.

çeşitli etnik gruplara sahip halkı ile tam bir kültür mozağidir. özlenen yer.

ben bu yazıyı sana yazdım

ben bu yazıyı ilk defa size yazıyorum, annem le babama. ben güzel bir insan olmuşsam şüphesiz bunda sizin ve üst katlarında oturduğumuzu rahmetli babaannemle dedemin payı büyüktür. beni düzgün bir şekilde yetiştirdiğiniz için hakkınızı ödeyemem. bir keresinde yemek organizasyonu için yer ayarlaması yapacakken mekan sahibine babamın adını söylediğimde, "ben onu çok seviyorum çok kral adamdır" dediğini unutmamam. annemin aile efradındaki yeri de tartışmasızdır. hem kendi ailesi hem de bababım ailesi tarafından bu kadar sevilen birisi olması gerçekten çok güzel. iş ahlakı konusunda ne kadar güvenilir bir insanın çocuğu olduğumu unutamam.

evet ekonomik olarak da elinizden geleni yaptığınızı biliyorum. ki bu kadar durumumuz yokken elimden geldiğince tasarruflu bir öğrencilik dönemi geçirdiğimi de belirtmeliyim.

ben üniversite için yanınızdan ayrıldığımda hayatımın dışarıda olacağı belliydi. bu kimse için sürpriz olmamıştır. ancak evlenmek üzere tanıdığım ve sevdiğim insanı bir türlü kabullenmeyişinizi, herkese karşı bu kadar iyi iken, eşime karşı bu kadar kötü olmanızı anlayamadığım gerçeği ile yaşıyorum. ve bu kadar üzüldüğüm başka bir konu daha yok.

ama ben size kırgınım. ben evlenirken sizler tarafından sahipsiz bırakıldığım için kırgınım. oğlum evleniyorsun, bir ihtiyacın var mı demediğiniz için kırgınım. benim kimsesi olmayan biri gibi bıraktığınız için kırgınım. tamam maddi konularda sorunlar olabilir. ama ben sizi hiç yanımda hissetmedim ki. aileme dair sevincimi, aile babası olmanın mutluluğunu sizle paylaşmama bile izin vermediniz ki. hep yargıladınız. hep elin oğluymuşum gibi davrandınız bana. eşimi, hayatımı paylaştığım insanı kabullenip, onu kendi evladınız gibi görmek çok mu zordu? zor değilmiş ki eşimin ailesinden bu anlamda tek bir olumsuzluk görmedim yıllarca. neden benim ailem de onlar gibi olamadı diyorum. işte bu nedenle kırgınım.

ben de isterdim sıcak bir aile yuvası ile bayramları tatilleri geçirmeyi. pandemi döneminde evden çalışırken yanınıza gelip haftalarca orada kalmayı, pandemi sonrası yazları orada vakit geçirmeyi. çocuklarıma doğduğum, büyüdüğüm yerleri göstermeyi, onları akrabalarımla arkadaşlarımla tanıştırmayı. ama siz bana bunu çok gördünüz. şimdi arkadaşımın düğününe bile gelemiyorum sizle karşılaşırım diye. memleketimden biri ile karşılaştığımda görmezlikten geliyorum sizin bahsiniz geçer diye.

üç numara doğduğunda kayınvalidemle telefonda konuşurken eşimle konuşup buzları eritme şansınız da vardı. ama yapmadınız. şimdi ben de geri dönemiyorum işte.

fenerbahçe nin bu sene de şampiyon olamaması

çok normal, ali koç süper kupa maçına çıkmayıp zaten kendine düşman olduğunu iddia ettiği bir yapıya tepki göstererek ne hikmetse onların farklı tavır alacağını düşündü. ne kazandık, hiç bir şey. süper kupa maçına u19 la çıkarak a takım'ın korktuğu intibası uyandırdılar. futbolcular oynamak istemesine rağmen ismail kartal'la birlikte onları farklı bir gündemle demotive ettiler. süper kupa maçına çıkıp kazansaydı, o zaman hem daha düzgün bir duruş sergilerdi hem de mental üstünlüğü ele geçirirdi. ama onun yerine ergen gibi kaçmayı seçti. bunun neticesinde hocanın bu kriz sürecini hatalı oyuncu tercihleriyle körüklemesi, avrupa daha önemli olduğu halde, onu ikinci plana attığını göstermesi, bir maçta adam yokluğunda iyi oynadı diye krunic'ten 10 numara yapmaya çalışması da esasında terapi alması gerektiğinin göstergesi. sonuç olarak yenebileceği rakibinin maçına çıkmayarak mental olarak geriye düştü, eleyebileceği yunan rakibini eleyememeyi başararak iyice dibe vurdun. son olarak penaltı olmayan bir penaltı ile şampiyonluk yarışında yara aldın. ali koç gitmeden bu takımda iyileşme olmaz. adamın her hareketi iyi olan takımı geriye götürmekten başka işe yaramadı. yeneceksin abi, rakibi de hakemi de. çocuk gibi ben oynamam tavırlarının kimseye bir şey kazandırmadığını görmek için koç holding ceo'su olmaya gerek yok.

ölen amcasını kredi için bankaya getiren kadın

olaydan çok alttaki yoruma bittim. güneş patlaması olsa akpart'inden bilecekler. hep öyle hep.
--spoiler--
fark etmez pampa brezilya'da da olsa, ak parti döneminde olmuş sonuçta. ak partiye yazar eksi puan.
--spoiler--

tanım: kadın amcası ölmeden önce kredi çekmeyi koymuş kafasına, sonra ölmüş. her duyan gibi ilk ülkemizde olmuş sandım ben de.

israil deki atatürk büstü

bazılarındaki gelişmişlik algısını net biçimde gösteren büsttür. hiç bir şey yapamadığı için ancak ülkesinin kurucu liderinin yer aldığı, başka ülkelerdeki cadde isimlerine ve büstlere bakarak kendisi ile gurur duyan bir kitle var. bizim ülkemizde milyonlarca var o büstten ve bütün dünyanın gözü önünde masum insanları katleden bir ülkenin sırf bu büste yer verdiği için adam yerine konması ve buna gerek duymayanların tu kaka yapıldığı bir anlayış var. ben bu yorumlarda beyin göremedim. beynin yok ama büstün var. ne güzel.

israil ülkesini büstlerle donatsa, bütün caddelerinin isimlerini Atatürk caddesi yapsa yine de adam olamaz. insan olmayan adam olamaz çünkü.

--spoiler--
ar*plara göre ehveni şer, araplardan daha adam olabildiklerini gösteren durumlardan biridir.
--spoiler--

--spoiler--
orospu çocuğu araplar koymadıkça ülkelerine öyle büstler adam olamazlar gelen siker giden siker.
--spoiler--

bu günlerde baykar a saldırılmasının nedeni

ülkemizde bir şirketin yaptığı işlere değil, ne yaptığına değil, kim aracılığı ile iş yaptığına bakılıyor. şaka gibi mevcut iktidar yapacağına dışa bağımlı olayım, ülkem batsın, zindanlarda çürüyeyim diyenler var bu ülkede. bunlar varken düşmana ihtiyaç yoktur. yerel seçimlerde tepki oyları ile öne geçince kendini bundan sonraki seçimleri de kazandım zanneden bir algının yanılgısının ürünü olabilir bu durum. bence son laf edilecek şey baykar olmalı ülkede.

mersin belediyesinin sahilde açtığı pub

hizmet algısını heykellerden oluşan bir kültürün hizmet seviyesini bir tık daha ileriye taşıması sonucu açtığı pub.

baktılar heykellerle panolar yetmiyor tabi, 100 yıldır başka icraat olmayınca. kütüphane açsan eleştirilir bu ülkede ama pub açınca internette hakim olan kitle nasıl mutlu oluyor. mesela o pub'a gitmek için binecekleri otobüsler dökülürken, içtikleri içkilerle bu dertlerden uzaklaşırlar umarım.

günahların takımı galatasaray

1980'lerden beri Türk futbolunu incelediğinizde çok net görebileceğiniz bir durum. misal kendi takımında 5 tane afrika kökenli oyuncu varken, elindeki muz ile rakibin tek siyahi oyuncusuna ırkçılık yapıldığını düşünebilecek kadar sığ olabilen bir kitleden bunu anlamasını beklemiyoruz.

sadece 3 hafta önce tff'yi bütün kurullarıyla istifaya davet eden bir başkanın, şuan tff istifası için "ne acelemiz var" demesi bile bu günahların özetidir.

yöneticisinin yabancı hakemler için yaptığı yorumda yerli hakemleri nasıl baskı altına aldığını itiraf ettiğini de unutmamak lazım.
"yabancı hakem - türk hakem kıyaslamasını ancak yabancı hakemin de evine adam gönderirsen, çocuğunu tehdit ettirirsen, avm'de de hakemin çevresini sararsan o zaman yabancı hakem ne yapar bakmak lazım."

sonra evet rakibin kafasına çakmak atmamışlar, bizim futbolcumuza denk gelse ölümüne sebep olabilecek cam içki şişesi atılmıştı, kimin sahasındaydı acaba?

fenerbahçe

evet olay gerçekten budur. en iyi olduğunuz dönemde hakkınızda şike kumpası yapılsın, en iyi futbolcularınızı kaybedin, ekonomik olarak diğer kulüplerin çok ötesindeyken kötü duruma düşün. 10 yıl sonra "size bu tuzağı kuran özel yetkili mahkemelerin kapatılması ile devlet mahkemelerince aklanın ama halen şikeci muamelesi görün. toparlanmaya çalışırken otobüsünüz kurşunlansın. sahada sizi dövmeye kalksınlar 2 kulüp dışında geçmiş olsun mesajı bile yayınlanmasın. tff'nin umrunda değil. özetle ülkenin futbolu yöneten kurumu dahil kimsenin size destek olmadığını görün. 3 temmuz takımın 15-20 yılına mal olmuşken bazı aklıevveller fetöden sonra "sanki herşey 2011'e resetlenmiş gibi" neden şampiyon olamadınız desin.

bir takımın maçında maçın hakemi var'dakiler ve gözlemci tarafından kandırılarak o takıma maç kazandırılsın, şampiyonluk kazandırılsın. 40 cm ofsayt olan poziyonu 5 dakika izleyip gol versinler. maçlarında hatalar değil kasıtlı kararlarla sonuca etki edilsin. sonra en çok siz konuşuyor olun. fenerbahçe'nin yaşadıklarının 10'da birini yaşasa yerle bir olacak camiaların hak hukuk üzerine yorum yapması gereken en son yerler olduğunu ifade etmemizde fayda var.

futbola karıştırılan siyaseti ve şampiyonluk kutlamasında sanki malum kulübün başkanıymış gibi sevinen tff başkanını unutmayalım. eskiden bizim başkan vekilliğimizi yapmış tff başkanı döneminde biz hakemler tarafından doğranıyorduk. ama biz çok konuşuyoruz.

penaltı atışında penaltı atan oyuncusu ile eski kalecisi arasında hangi köşe anlaşması yapılmasından rahatsız olmayan bir taraftar kitlesinin bunu anlamasını bekle. daha 19 yaşındaki çocuklara verdiği sözü 1 dakika bile tutmaktan aciz bir takımın taraftarından seni anlamasını bekle. 2 hafta önce tff derhal istifa etmelidir deyip bugün ne acelemiz var diyen başkanın riyakarlığından rahatsız olmayan bir taraftardan bu kadar konuşmasını bekleyemeyiz değil mi?

malum kulübün 3-5 namuslu taraftarını tenzih ederim.

--spoiler--
bir fenerbahçelinin birkaç saat önce dediğine göre: '' herkesin aleyhine hatalar yapılıyor ama en çok fener konuşuyor, bu da insanlara ters geliyor ''.
olay budur.
--spoiler--

mehmet büyükekşi

tff nin web sitesinde süper kupa maçının yarıda kalmasına ilişkin herhangi bir başlık yer almamakla birlikte tff yöneticisi veya başkanı olan malum şahıstan konuyla ilgili tek açıklama dahi yapılmamıştır.

büyük ihtimalle istediği olmuş ve kongre üyesi olduğu çok sevgili kulübüne bir kupa kazandırmış olmanın verdiği mutlulukla açıklama yapma gereği duymamıştır. tıpkı trabzonspor maçından sonra çıkan olaylara ilişkin açıklama yapmaması gibi, tıpkı riyad'daki maç ertelendiğinde sıcağı sıcağına açıklama yapmamış olması gibi.

yazık ya, eskiden bi futbol vardı keyif almak için izlediğimiz, onu da aldılar elimizden. başrolde mehmet büyükekşi ve federasyonu ve malum camia.

fenerbahçe

en büyük mü bilmiyorum ama çok büyük. çok büyük.

ben süper kupaya a takımla çıkılması taraftarı idim ancak maçtan çekilmenin gözler önüne serdiği gerçekleri inceleyelim.

1- tff istifa etsin diye imza toplanırken 2 hafta önce tff bütün kurulları ile istifa etmelidir diyen kulübün başkanı 20 günde ne değişir diye açıklama yapıyor 3,5 ay sonrasına alınan seçim kararı için. istifa etmesini istediği tff'nin istifa etmesi için toplanan imzaya dahil olmuyor. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu değil mi?

2- 2 haftadır konuşuluyor olmasına ve u19'la maça çıkılacağı belli olduğu halde malum takımın başkanı "böyle bir şey beklemiyorduk" şeklinde akılalmaz bir açıklama yapabiliyor. u19 için çocukları niye alet ediyorsunuz diyor ama onları taça atacağız diye kandırıp, sonra gol atıp dünya kupası kazanmış gibi sevinen futbolcularına u19'a neden böyle yaptınız demiyorç

3- avrupa deplasmanı öncesi 1200 km yol gidilmesin diye, maçın ertelenmesi tff tarafından kendilerine sorulduğunda, bunu istemeyen malum kulübün yöneticilerinin herkesi sağduyulu ve itidalli olmaya çağırması ise tam komedi. kendine saldıran taraftara karşılık verdiği için futbolcuların ceza alması çağrısı yapıyordu bunlar kendileriyle alakalı olmayan bir maç için.

4- 19 yaşındaki çocukları neden buna alet ediyorsunuz diyen kulübün a takım futbolcuları genç rakipleriyle taça atalım sonra çıkın diye anlaştıktan sonra topu taca atmak yerine gol atmayı deniyor ve gol atıp çılgınlar gibi seviniyor.

5- rakip teknik direktör, pres yapmaya başladılar diyerek u19'dan gol yeriz diye korktuğunu ifade edip 1 dakika içinde attığı golü haklı çıkartmaya çalışıyor.

6- ayrıca rakip kulüp başkanının yaratmaya çalıştığı "depremzedelere yardım olacaktı" açıklamasına bütün biletleri kulübümüz satın almıştır diye cevap vermiş kulüptür. ama manülplasyon spor kulübü devam ediyor algı oyunlarına.

bence başka bir hareketle bir rakip camiayı bu kadar özetleyecek şeyler yaptıramazdı fenerbahçe. ayrıca fenerbahçe tff'yi protesto etmektedir. protestonun sebebi 2-3 hakem kararı filan değildir. tff'nin kendisidir.

chp nin yapmaması gereken hatalar

90 yıllarda yapıldığı gibi islam düşmanlığı yapmasın yeterli. ama ben zor görüyorum bu durumu. hele kemalist takılan orta yaş üstü bir kitlesi var chp'nin, bu kişiler akparti döneminde vatandaşlık ve özgürlük haklarını alan muhafazakar halkın hiç bir hakkı olmadığını düşünüyor. tıpkı israilin filistinli'leri insan olarak görmemesi gibi görüyorlar bu insanları. işte chp'nin en büyük sıkıntısı bu olacaktır.

çünkü halk artık kendi oy verdiği partiye bile tepki koyabildiğini göstermişken, chp'nin akparti'ye tepki oylarıyla bu noktaya geldiğini unutmaması ve artık güç bende şeklinde düşünmemesi gerekir. çünkü zamanında akparti'yi tek başına iktidar yapan halk hala orada.

ayrıca partiler özelinde neyin değiştiğini de ilk genel seçimde göreceğiz. o seçimde ne kadar oy alacaklarını görüp yorumlamak lazımdır.

kalamış

harika şarkı, ayrılsak da beraber dizisinde çok güzel yer verilirdi bu şarkıya. ama tam kafama oturtamadığım bir şey var,

biz tatlı huzur almak için gelinen semt mi, yoksa bir tatlı huzur almak için başka yere kendisinden gidilen semt mi?

biz tatlı huzur almaya geldik, ah kalamış'tan -> kalamış'tan geldik.
biz tatlı huzur almaya geldik, ah kalamış'tan -> kalamış'tan almak için geldik.

trabzonspor

fenerbahçe ile oynayacağı iç saha maçlarını trabzon şehri dışında kendi taraftarından mahrum bırakılarak oynaması, ve maç gelirlerini kazanamaması gereken takım. ceza dediğin öyle olur.

fenerbahçe süper kupa maçına çıkmazsa ne olur

çıkıp kazanırsa daha güzel olur.

osayi samuel in ceza almaması

osayi'nin elinde bıçak olan ve tek hareketi ile binlerce taraftarı kışkırtmayı amaçlayan maskeli bir anarşiste saldırdığını, onu yere düşürüp etkisiz hale getirdiğini, polis ve emniyet güçlerine düşen bu görevi yerine getirdiğini düşününce heykeli de dikilmelidir.

fenerbahçe

--spoiler--
ooo anlaşılan tff'den bazı sözler alınmış, akşamki maçta belli olur, net. bakalım hakemler fenev aleyhine düdük çalarken ne kadar rahat olabilecekler...
--spoiler--

herkes kendisinden bilir işi. bu şekilde kazanmaya alışık olanların tuttukları takımı öğrenmek lazım.

lütfi arıboğan

eski basketbol kökenli tff yöneticisi. şike sürecine somut delil olmamasına rağmen fenerbahçe'nin ceza alması için elinden geleni yapmıştır ve ceza aldırmıştır.

elinde milyonlarca taraftarın ve sporseverin hakkı vardır. gerçi hak yemek bu kişinin derdi olsa kulübün hakkını yemezdi değil mi.

fenerbahçe nin ligden çekilmekten yine vazgeçmesi

ligden çekilmekten vazgeçmemiştir. ligden çekilmeyi değerlendirmiş ve istişareler sonucu, bir şey değiştirmeyeceğini gördüğü için çekilmeme kararı almıştır.

zafer partisi

başında bu kadar antipatik bir insan varken bu kadar oy almasına bile şaşırdığım parti. tek mottosu göçmenler idi. daha genç daha dinamik ve halka tepeden bakmayan ve gerçek sorunlara odaklanacak insanlar lazım.

%5'ten az oy alan partiler kapatılsın, veya devlet desteği çekilsin bu partilerden. oy israfı adamlar.